Girişimci Nedir?

talhakoc 4 Ocak 2014Girişimcilik

Bu yazıyı şu ana kadar bir çok iş modeline girişmiş, belli kazanımlar elde etmiş ancak hatırı sayılır bir kazanç elde edememiş biri olarak yazıyorum. Hem bizzat tecrübe edindiğim hem de girişimcilerle görüşmelerimden elde ettiğim “girişimcilik” kelimesinin anlamını paylaşacağım.

Birçok girişimciden dinlediğimiz üzere girişimciliği belli bir iş fikri olan, belli bir iş modeli olan, şirket kurmuş, başarı yakalamış ve kendisinin dışında insanları istihdam etmiş olarak nitelendiriyorlar. şimdi size bu durumdaki çelişkiden bahsedeceğim. Bunları söyleyen girişimcilerin, patronların genel müdürleriyle, istihdam sağlayacak pozisyonlardaki yöneticilerle görüşmelerimizden edindiğimiz bilgiye göre; işe alacakları kişilerin girişimci olmalarına çok dikkat ettikleri, hatta girişimcilikte bulunmuş kişiler olmasına özen gösterdiklerini söylemektedirler. Çelişkinin farkında mısınız? Eğer firmalarına girişimci kişiler arıyorlarsa ve yukarıda bahsedilen özellikteki kişilerin girişimci olacağını ele alırsak iş fikrini hayata geçirmiş, iş kurmuş ve hatta bazılarını çalıştıran kişilerin başka firmalarda çalışacağı düşünülebilir mi? Siz olsanız tıkırında giden bir iş fikri dururken ve size başarı ve kazanç sağlamışken herhangi kurumsal bir firmada bir işe girmek ister misiniz?

Bununla beraber iş hayatında girişimcilik özelliği olanların bile başarıya ulaşabilmeleri için şans faktörünün olması gerekmektedir. Deulcom kurucusu ve melek yatırımcı Baybars Altuntaş da girişimlerin başarılı olabilmesi için şans faktörünün gerekli olduğunu söylemektedir. Evet doğru, şans faktörü bir girişimin başarılı olabilmesi için önemli. Ancak yeni bir fikri olan, riskler alıp iş kuran ve şansı yaver gitmeyip borca düşen insanları düşünün. Çevremden gördüğüm kadarıyla bu insanlar borçlarını kapatabilmek için başka yerlerde çalışabiliyorlar. Ancak bulundukları yerlerde de değer üretecek işler yapıyorlar. Diğerleri söylenenleri yaparken onlar bulundukları iş yerlerine kendilerinden birşeyler katıyorlar. Sizce bu insanlar’ın şanssız olduğu için girişimci olmadıklarını söyleyebilir miyiz?

Aynı zamanda Turkcell, Vestel, İDO gibi büyük işletmelerin genel müdürlerinin girişimci olmaları gerektiğinde hemfikiriz. Ancak yukarıda yapılan tanıma göre onlar bir şirket kurmamış olabilmekte, kendilerine özel iş fikirleri de olmayabilmektedir. Kurulmuş bir düzen’i yönetmektedirler.  Ancak yönetirken birçok şeyi değiştirip o markanın değerini arttırmış  kişilerden bahsediyoruz. Sizce bu insanlar girişimci değil mi?

“Girişimci” kelimesini biraz irdelemek istiyorum. “girişim” herhangi bir işe girişmekten gelmektedir. Ortada birşeyler yokken, sadece bazılarının kafalarında fikir iken girişerek bir değer oluşturulması girişimdir. Bu girişimi yapanlara da girişimci denilir. Yani ister gelir getiren bir proje olsun, ister sosyal sorumluluk olsun, ister sadece bazı insanların hayatlarını değiştirecek bir şey olsun, bunları gerçekleştirenlere girişimci denilir. Denilebilir ki kazanç bunların neresinde? Risk bunların neresinde? En basitinden bir örnek verecek olursak engellilere bilgisayar eğitimi veren ve onların sosyal aktivite yapmasını sağlayanlar sosyal girişimcilerdir. Kazançları engelli vatandaşların gönülleri, beraberce yardım etmekten oluşan mutlulukları ve çevrelerine yaydıkları pozitif imaj ve enerjidir. Aldıkları risk ise hemen hemen hiç yoktur. Zaten girişimcilere riskleri minimize etmeleri öğretilmiyor mu? Sizce bu kadar az risk ile bu kadar kazanım girişimcilik değil midir? Veya aktif okul kulüplerinin oluşturduğu değerler girişim değil midir?

Uzun sözün kısası “girişimci” değer üretendir. “Girişimci” en az riskle en fazla kazanım elde edendir. “Girişimci” iş modeli ne olursa olsun o işe kendisinden bir şeyler katabilendir. “Girişimci” zorlukların üstesinden gelebilen, gelemediklerinde de pes etmeyendir. “Girişimci” gerektiğinde risk alan, hedefleri için bazı şeyleri riske edendir. “Girişimci” dürüst olan, çevresine güvenip güven verendir.